Hz. Aişe (r.a.)’den rivayete göre, Resûlullah (s.a.v.) sabah namazının ezanı ile ikameti arasında iki rekât namaz kılardı; bunu uzatmazdı.
Buhari, Ezan 12; Müslim, Musafirin 91
Ebû Hüreyre (radıyallahu anh)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“İnsanlar eğer ezan okumanın ve namazda en ön safta bulunmanın sevabını bilselerdi ve bunları yapabilmek için kura çekmek zorunda kalsalardı, mutlaka kura çekerlerdi.”
Buhari, Ezan 9, 32, Şehadet 30; Müslim, Salat 129. Ayrıca bkz. Tirmizî, Mevâkıt 52; Nesai, Mevâkit 22, Ezan 31.
Abdullah İbnu Mugaffel (radıyallahu anh)’den rivayete göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Her ezan ile ikamet arasında bir namaz vardır. Her ezan ile ikamet arasında bir namaz vardır. Her ezan ile ikamet arasında bir namaz vardır,” dedi. Üçüncü kez, “Namaz kılmak isteyenler için.” dedi.
Buhari, Ezan 14, 16; Müslim, Musafirin 304. Ayrıca bkz. Ebu Davud, Tatavvû 11; Tirmizi, Salat 22; Nesai, Ezan 39; İbn Mâce, İkamet 110.
Hafsa (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre, müezzin sabah namazını kılmak için ezan okuduğunda ve şafak vakti doğduğunda, Resûlullah (s.a.v.) uzatmadan iki rekât kılardı.
Buhari, Ezan 12; Müslim, Musafirin 87
Müslim’in bir başka rivayetine göre Hz. Hafsa şöyle demiştir:
Resûlullah (s.a.v.) sadece iki rekât nafile namaz kılardı; onu da gün ağarınca hafif kılardı.
Müslim, Musafirin 88. Ayrıca bkz. Nesai, Kıyamü’l-leyl 60.
Ebû Saîd el-Hudrî (radıyallahu anh)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Ezan okunduğunda müezzinin dediğini söyleyin.”
Buhari, Ezan 7; Müslim, Salat 10-11. Ayrıca bkz. Tirmizi, Salat 40; Manakib 1; Nesai, Ezan 33, 35, 37; İbn Mâce, Ezan 4
Cabir (radıyallahu anh)’ın rivayetine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Kim ezan sesini duyunca: Ey bu mükemmel ezanın ve namazın Rabbi olan Allah’ım! Muhammed’e vesile ve fazilet ver ve onu kendisine vadettiğin şerefli makama yükselt” diye dua ederse, kıyamet günü şefaatim ona farz olur.”
Buhari, Ezan 8, Tafseru Suresi(17), 11. Ayrıca bkz. Ebu Davud, Salat 37; Tirmizî, Mevâkıt 43; Nesai, Ezan 38; İbn Mâce, Ezan 4
Enes (radıyallahu anh)’ın rivayetine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Ezan ile ikamet arasında kılınan namaz reddedilmez.”
Ebu Davud, Salat 35; Tirmizi, Salat 158
Ebu’ş-Şa’sa dedi ki:
Ebu Hureyre (Allah ondan razı olsun) ile camide oturuyorduk. O anda müezzin ezan okudu. Bir adam ayağa kalktı ve dışarı çıktı. Ebu Hureyre, camiden çıkana kadar o adamı gözleriyle takip etti ve şöyle dedi:
Dedi ki: “Bu adam Ebu’l-Kâsım’a (a.s) isyan etti.
Müslim, Mesâcid 258. Ayrıca bkz. Ebu Davud, Salat 42; Tirmizi, Salat 36; Nesa’i, Ezan 40; İbn Mâce, Ezan 7
Ebû Hüreyre (radıyallahu anh)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“İnsanlar ezan okumanın ve namazda ilk safta bulunmanın ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, bunları yapabilmek için kura çekmeleri gerekse kura çekerlerdi. Camide cemaate erken gitmenin ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, birbirleriyle yarışırlar. Yatsı namazının ve sabah namazının faziletini bilselerdi, sürünerek ve sürünerek bile olsa bu iki namaza gelirlerdi.”
Buhari, Ezan 9, 32, Şehadet 30; Müslim, Salat 129. Ayrıca bkz. Tirmizî, Mevâkıt 52; Nesai, Mevâkit 22, Ezan 31.
Abdullah İbnu Amr İbnu Âs (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
“Ezan okunduğunda müezzinin söylediği gibi söyleyin. Sonra bana salavat getirin. Çünkü birisi bana bir salavat getirirse Allah da ona on salavat getirir. Sonra Allah’tan benim için şefaat isteyin. Çünkü şefaat, Allah’ın kullarından sadece birine layık olan cennetteki bir makamdır. Umarım o kul ben olurum. Şefaatim, benden şefaat isteyene farzdır.”
Müslim, Salat 11. Ayrıca bkz. Ebu Davud, Salat 36; Tirmizî, Menâkıb 1; Nesai, Ezan 37.
Ebû Hüreyre (radıyallahu anh)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Ezan okununca şeytan, ezanı duymamak için sırtını döner ve osurarak kaçar. Ezan bitince tekrar gelir. Namaz için kamet getirilince tekrar arkasını döner ve kaçar. Kamet bitince tekrar gelir ve kişi ile nefsi arasına girerek, ‘Falancayı hatırla, filancayı hatırla’ diyerek namazdan önce hatırlamadığı şeyleri hatırlatır, böylece kişi kaç rekât namaz kıldığını bilmez.”
Buhari, Ezan 4, Emel fis’-salat 18, Sahv 6, Bed’ül-halk 11; Müslim, Salat 19, Mescid 83. Ayrıca bkz. Ebu Davud, Salat 31; Nesai, Ezan 20, 30
Ebû Hüreyre (radıyallahu anh)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Ezan okununca şeytan, ezanı duymamak için sırtını döner ve osurarak kaçar. Ezan bitince tekrar gelir. Namaz için kamet getirilince tekrar arkasını döner ve kaçar. Kamet bitince tekrar gelir ve kişi ile nefsi arasına girerek, ‘Falancayı hatırla, filancayı hatırla’ diyerek namazdan önce hatırlamadığı şeyleri hatırlatır, böylece kişi kaç rekât namaz kıldığını bilmez.”
Buhari, Ezan 4, Emel fis’-salat 18, Sahv 6, Bed’ül-halk 11; Müslim, Salat 19, Mescid 83. Ayrıca bkz. Ebu Davud, Salat 31; Nesai, Ezan 20, 30
Enes (radıyallahu anh) şöyle dedi:
Medine’deyken, müezzin akşam ezanını okuduğunda, sahabeler aceleyle direklere doğru durur ve iki rekat kılarlardı. O kadar ki, camiye gelen bir yabancı, bu iki rekat namazı kılan çok sayıda insan yüzünden akşam namazının kılındığını düşünürdü.
Müslim, Müsâfirîn 302.
Sehl İbnu Sa’d (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
“İki dua vardır ki, hiç reddedilmez veya nadiren reddedilir: Ezan okunurken okunan dua ve düşmanla göğüs göğüse geldiği savaş zamanında okunan dua.”
Ebu Davud, Cihad 39
Abdullah İbnu Abdurrahman İbnu Ebû Sa’sa’nın rivayetine göre, Ebû Said el-Hudrî (radıyallahu anh) ona şöyle dedi:
“Koyunları ve kır hayatını sevdiğini görüyorum. Koyunların arasında veya kırda olduğunuzda ve ezan okuduğunuzda sesinizi yükseltin. Çünkü, müezzinin sesinin ulaştığı ve duyduğu alandaki tüm cinler, insanlar ve tüm varlıklar, Kıyamet Günü ezan okuyan kişi lehine şahitlik edeceklerdir.” Ebu Said:
O da: “Ben bunu Allah Resulü’nden (s.a.v.) duydum” dedi.
Buhari, Ezan 5, Tevhid 52, Bed’ul-halk 12. Ayrıca bkz. Nesai, Ezan 14
İbn Ömer (Allah ondan razı olsun) şöyle dedi: Allah Resulü’nün (Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun) iki müezzini vardı: Bilal ve İbn Ümmü Mektum. Allah Resulü (Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun) şöyle buyurdu:
“Bilal gecenin erken saatlerinde ezan okur. İbn Ümmü Mektum ezan okuyana kadar siz yersiniz, içersiniz.”
İbn Ömer dedi ki: “Bu ikisi arasındaki zaman, birinin inmesi ile diğerinin çıkması arasındaki zamandır.”
Buhari, Ezan 11, 13, Şehadet 11, Savm 17; Müslim, Siyam 36-39. Ayrıca bkz. Tirmizi, Salat 35; Nesai, Ezan 9-10; İbn Mace, Siyam 30.
Hz. Aişe (radıyallahu anha) şöyle dedi:
Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) yatsı namazı ile sabah namazı arasında on bir rekat namaz kılardı. Her iki rekatta bir selam verir ve sonunda bir rekat Vitir namazı kılardı. Sabah ezanı okunduktan sonra şafak vakti doğduğunda, müezzin Allah Resulünü (sallallahu aleyhi ve sellem) uyandırırdı ve o da kalkıp iki rekat namaz kılardı ve sonra müezzin tekrar gelip namazın başladığını ilan edene kadar sağ tarafına yatardı.
Müslim, Musafirin 121, 122. Ayrıca bkz. Buhari, Ezan 15; Ebu Davud, Tatawwu 26; Tirmizî, Mevâkıt 208; Nesai, Ezan 41; İbn Mâce, İkamet 126.
Bir yanıt bırakın