İbn Abbas (radıyallahu anh)’ın rivayetine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Yıldızlardan öğrenen kişi bir parça sihir elde eder. Bilgisi ne kadar çok olursa, günahları da o kadar çok olur.”
Ebu Davud, Tib 22, 51. Ayrıca bkz. İbn Mâce, Edeb 28.
Ebû Hüreyre (radıyallahu anh)’den rivayet edildiğine göre Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
– “Yedi helak ediciden sakının!” dediler. Sahabe:
“Ey Allah’ın Resulü! Bunlar nelerdir?” diye sordular. Peygamber şöyle buyurdu:
– “Allah’a şirk koşmak, sihir yapmak, Allah’ın haram kıldığı bir cana haksız yere kıymak, faiz yemek, yetim malı yemek, savaş meydanından kaçmak, evli, iffetli ve cahil kadınlara zina isnadında bulunmak.” diye emretti.
Buhari, Vasaya 23, Tib 38, Hudud 44; Müslim, İman 145. Ayrıca bkz. Ebu Davud, Vasaya 10; Nasai, Wasaya 12
Ebû Hüreyre (radıyallahu anh)’den rivayet edildiğine göre Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Helake götüren yedi şeye dikkat edin.” Arkadaşlar:
“Ey Allah’ın Resulü! Bu yedi şey nedir?” diye sordular. Allah’ın Resulü şöyle buyurdu:
“Allah’a şirk koşmak, sihir ve büyü yapmak, Allah’ın öldürülmesini haram kıldığı bir kimseyi öldürmek -haklı olarak öldürülenler hariç-, faiz yemek, yetim malı yemek, düşmana karşı savaştan kaçmak, evli ve iffetli olup da hiçbir şey bilmeyen Müslüman kadınlara zina isnat etmek.”
Buhari, Vasaya 23, Tib 48, Hudud 44; Müslim, İman 145. Ayrıca bkz. Ebu Davud, Vasaya 10; Nasai, Wasaya 12
Kabise İbnu’l-Muharik (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın şöyle buyurduğunu işittim:
“Kuşları korkutmak, isimlerinden, seslerinden, hareketlerinden anlamlar çıkarmak, uğursuzluğa inanmak, kumlara çizgiler çizerek geleceğe dair yargılarda bulunmak, hepsi birer büyü ve kehanet biçimidir.”
Ebu Davud, Tibb 23. Ayrıca bkz. Ahmed İbn Hanbel, Müsned, III,477, V, 60
Abdullah İbnu Şihhir (radıyallahu anh) şöyle dedi:
Allah Resulü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) yanına geldim ve o, Hakumu’t-Tekâsûr Suresi’ni okuyordu. Sureyi okumayı bitirince şöyle dedi:
“Âdemoğlu, ‘Malım, malımdır’ diye durmaksızın söylüyor. Ey Âdemoğlu! Yiyip bitirdiğin, eskittiğin, sadaka olarak verip sevap kazanmak için önceden gönderdiğin dışında bir malın var mı?”
Müslim, Zühd 3-4. Ayrıca bkz. Tirmizi, Zühd 31, Sure(102) 1’in Tefsir’i; Nasai, Wasaya 1
Bir yanıt bırakın