Bakara Suresi 44 Ayet Tefsiri Meali ve Arapça Yazılışı

Yeni Haber Merkezi

Medine döneminde nazil olmuştur. 286 ayetiyle Kur’an-ı Kerim’in en uzun suresidir. İsmini 67-73 ayetlerindeki sureden almıştır. “bakara (sığır)” Surede İslam hukukunun temel konularına ilişkin pek çok hüküm yer almaktadır.

Bakara Suresi 44. ayetinin yazımı

Siz, Kitab’ı okuduğunuz halde, insanlara iyiliği emredip kendinizi mi unutuyorsunuz? Hâlâ akıllanmayacak mısınız?

Bakara Suresi 44. Ayet Anlamı

Siz, Kitabı okuduğunuz halde, insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Üstelik aklınızı kullanmıyor musunuz?

Bakara Suresi 44. Ayet Yorumu

Sözlükte “iyilik, doğruluk” anlamına gelen birr kelimesi, dinî ve ahlâkî bir terim olarak, iman ve ibadet başta olmak üzere her türlü iyilik, yardımseverlik, itaat, doğruluk, günahsızlık anlamında kullanılmaktadır (Ayrıntılı bilgi için bkz. Bakara 2/177; Âl-i İmrân 3/92).

Bu ayetten anlaşılıyor ki, asıl muhataplar Yahudi din bilginleriydi. Yahudi din bilginleri de, tıpkı benzerleri gibi, insanlara Kutsal Kitaba inanıp ona göre hareket etmelerini, hem sözleriyle hem de davranışlarıyla Allah’ın rızasına uygun yaşamalarını emretmişlerdi. Ancak ayet bize, başkalarına iyilik yapmayı emrederken kendilerini unuttuklarını, yani kendi yaşamlarının bilgi ve sözleriyle çeliştiğini ve bunun sonucunda samimi dindarlık duygularını kaybettiklerini gösteriyor; “Aklınızı kullanmıyor musunuz?” ifadesiyle, onların bu çelişkili tutumlarının sadece dinin kurallarına değil, aynı zamanda akla da aykırı olduğunu gösteriyor.

Kur’an’ın geçmiş milletlerin tarihiyle ilgili verdiği bilgilerde, gelecek nesiller için de mesajlar ve dersler bulunmaktadır. Bu bakımdan, Yahudilerin söz ve davranış uyumu olarak özetlenebilecek evrensel ahlak kurallarından birini ihlal ettiklerini eleştiren söz konusu ayet, bir yandan Yahudi din bilginlerinin çelişkili tutumları ve samimiyetsizlikleri hakkında bilgi verirken, diğer yandan genel olarak İslam ümmeti ve özellikle Müslüman din adamları ve âlimleri için bir uyarı anlamı da taşımaktadır. Dolayısıyla kendilerini din adamı, din adamı veya din lideri konumunda gören veya öyle tanımlananların bu uyarıyı asla unutmamaları gerektiği açıktır.

Zira, başkalarına iyilik yapmayı öğütleyenlerin kendi hayatlarında bunun aksine hareket etmeleri Kur’an’ın kesinlikle reddettiği bir tavırdır. Nitekim Saff Suresi’nde şöyle buyurulmaktadır: “Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemek Allah katında çok çirkindir!” (61/2-3)

Kaynak: Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 1 Sayfa: 116-117

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*