Otizm, genellikle ilk 3 yaşta başlayıp yaşam boyu devam eden, kişinin çevresiyle uygun sözel ve sözel olmayan ilişkiler kuramaması olarak ifade edilebilen bir gelişimsel bozukluktur. Günümüzde basit testlerle erken teşhis edilebilmektedir. Erken teşhis ve uygun rehabilitasyon programları bu vakaların hayata döndürülmesinde büyük rol oynamaktadır.
Otizmin kesin nedeni bilinmemektedir. Genetik olduğu düşünülmektedir. Erkeklerde kızlardan daha yaygındır. Otizmli bireylerin %70’inde zihinsel gerilik vardır. %10’unda üstün zeka olabilir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, ruh hali bozuklukları ve epilepsi otizmle birlikte görülebilir.
Otizmin belirtileri nelerdir?
Bir çocuğa otizm tanısı konulabilmesi için aşağıda sıralanan belirtilerden en az 6’sının bulunması gerekir.
Sosyal etkileşimde yetersizlik (göz teması kuramama, akranlarıyla ilgilenmeme veya oynamama, normal yüz ifadeleri ve duygusal ifadeler göstermeme, etkileşimleri başlatma ve sürdürmede zorluk)
İletişim bozukluğu (konuşamama, aynı kelimeyi sürekli tekrarlama (ekolali), konuşan çocuklarla iletişim kurmaya çalışmama)
Hayali veya sembolik oyun eksikliği (hayal ürünü, basit tekrarlayan aktiviteler oynamamak, aynı rutin hareketleri tekrar tekrar yapmamak, bir nesnenin bir parçasına aşırı takıntılı olma, duygusal uyarılma eksikliği veya aşırı tepki verme)
Ayrıca otizmli çocuklarda aşağıda sıralanan belirtilerin birçoğu görülmektedir.
Göz teması ya yoktur ya da sınırlıdır. İsimleriyle seslenildiğinde tepki vermezler. Aşırı aktif veya hareketsiz olabilirler. Çevreleriyle ilgilenmezler. Sarılma ve öpüşme gibi fiziksel temaslardan hoşlanmazlar. Konuşmada gecikme yaşarlar. İnsanlarla iletişim kurmak yerine cansız nesnelere ilgi duyarlar. Grup içindeki akranlarıyla diyalog kurmazlar, oyunlara katılmazlar ve kendilerini soyutlarlar. Konuşmayı öğrenseler bile hep aynı kelimeyi tekrarlarlar. Konuşmayı bir iletişim aracı olarak kullanmazlar. Uygunsuz cümleler kurar ve basmakalıp şekilde konuşurlar. Konuşma kalıpları ve tonlamaları monotondur. İlgi duymadan her şeye gülüp kıkırdayabilirler. Bir nesnenin bir parçasına takıntılı hale gelebilirler. (Örneğin sürekli arabanın direksiyonuyla oynamak) Bazı nesnelere aşırı bağlanabilirler. Düzen takıntısı vardır. Rutinleri bozulduğunda sinirlenebilirler. Ellerini çırpma, zıplama, dönme, sürekli ileri geri sallanma, kanat çırpma gibi tekrarlayan hareketler yaparlar. Normal çocuklar gibi hayal kurarak oynamazlar; arabaları sıraya dizer ve sürekli tekerleklerini döndürürler. Aynı oyunları tekrar tekrar oynarlar. Bazıları çok inatçı ve saldırgan olabilir. Sosyal bir ortama girdiklerinde aşırı korkak olabilir ve tepki gösterebilirler. Sıklıkla yeme bozuklukları gösterirler. Kendilerine ve etraflarındaki nesnelere zarar verebilirler. Tehlikeye karşı duyarsızdırlar. Acıya karşı duyarsızdırlar. Şakaları veya imaları anlamazlar. Normal öğrenme yöntemlerine karşı duyarsızdırlar.
Otizm Nasıl Tedavi Edilir?
Otizmin tedavisinde erken tanı ve tedavi büyük önem taşır. Tedavinin amacı otistik bireyin sosyal ve bireysel becerilerini geliştirmektir. Bu amaçla davranış eğitimi ve özel terapiler uygulanır. Uygulanacak tedavinin aileye uygun olması da önemlidir. Konuşma terapisi, motor becerileri artırmaya yönelik terapiler, sosyal iletişim becerileri kazandırmaya yönelik terapiler uygulanan tedaviler arasındadır.
Otizme eşlik eden depresyon, dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu ve obsesif-kompulsif bozukluk gibi durumlarda ilaç tedavisi kullanılabilir.
Otizm tedavisinde ebeveyn eğitimi de son derece önemlidir. Ailelere otizm konusunda destek sağlayan yasal sivil toplum kuruluşları vardır.
Yetişkinlikte Otizm
Erken teşhis edilen ve yeterli tedavi gören otizmli bazı yetişkinler kendi başlarına çalışabilir ve yaşayabilirler. Zihinsel geriliği olanlar ve konuşamayanlar sürekli yardıma ihtiyaç duyarlar. Ayrıca, yetenekli otistik bireyler birçok alanda (resim yapma, müzik aleti çalma gibi) başarılı olabilirler. Ancak sosyal becerileri her zaman sınırlıdır.
Çocuğunuzun davranışlarının diğer çocuklardan farklı olduğunu düşünüyorsanız, çocuğunuzda yukarıda sıralanan belirtilerden bazıları varsa, gecikmeden bir çocuk psikiyatristine danışmalısınız. Unutmayın, otizmde erken teşhis ve tedavi çok önemlidir.
Bir yanıt bırakın