Hacer-i Esved’e selam vermenin ve onu öpmenin meşruiyeti, Hz. Peygamber (s.a.s.) ve ashabının uygulamalarıyla sabittir (Buhari, Hac, 60). [1610-1611]; Müslim, Hac, 249-250 [1270]).
Bu uygulamalara dayanarak fakihler, tavaf sırasında Hacerü’l-Esved’i ziyaret etmenin (istilam), ona elle dokunmanın ve onu öpmenin sünnet olduğu konusunda görüş birliği içindedirler (İbn Rüşd, Bidâyetü’l-müctehid, 1/340; Cezirî, el-Mezâhibu’l-erba’a, 1/592). Hacerü’l-Esved’i istimal ederken tekbir almak da aynı sebeple müstehap görülmüştür (Buhârî, Hac, 62). [1613]).
Tavaf sırasında Hacerü’l-Esved’e dokunulması ve öpülmesinin rivayetlerden, bu taşın kutsal olduğu sonucunu çıkarmak ve bu uygulamayı bizzat Hacerü’l-Esved’e duyulan saygının bir ifadesi olarak görmek doğru değildir. Hac ritüelindeki birçok şekil ve tören gibi bunun da Hz. İbrahim (as) ve Allah Resulü’nün (sav) hatırasını canlandırmak, haccın önemini ve bu konuda Allah’ın emrine teslimiyeti vurgulamak, kulluk ve itaat gibi manevi ve içsel halleri bazı dışsal davranışlarla dile getirmek gibi sembolik ve ibadetsel bir anlamı olduğu söylenebilir.
Hz. Ömer, Hacer-ül Esved hakkında şöyle demiştir: “Allah’a yemin ederim ki, sen ne zararı, ne de faydası olan bir taşsın; eğer Resûlullah’ın (s.a.s.) sana dokunduğunu görmeseydim, ben de sana dokunmazdım.” (Buhari, Hac, 57) [1605]; Müslim, Hac, 248-251 [1270]) da bu yaklaşımı desteklemektedir.
Tavaf yeri izole edilir ve Hacer-i Esved’e yaklaşmak mümkünse öpülür; öpmek mümkün olmazsa uzaktan elleri kaldırıp “Bismillahi Allahü ekber” denilerek selâmlaşmakla bu sünnet yerine getirilir (İbn Abidin, Reddül-muhtâr, 2/493). Yoğunluk durumunda başkalarını rahatsız etmek veya Hacer-i Esved’i öpmek için kadın erkek bir araya gelmek caiz değildir. Hacer-i Esved’e dokunamamak, hiçbir şekilde tavafta bir eksiklik meydana getirmez.
Bir yanıt bırakın