Enes (radıyallahu anh)’ın rivayetine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Bir eserde çirkinliğin bulunması onu lekeler; edepsizliğin bulunması ise onu süsler.”
Tirmizî, Birr 47. Ayrıca bkz. İbn Mâce, Zühd 17.
Abdullah İbnu Amr İbnu As radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah’ın (s.a.v.) sözlerinde ve davranışlarında çirkinlik yoktu ve çirkin olan hiçbir şeyi taklit etmezdi. Şöyle derdi:
“Sizin en hayırlılarınız, güzel ahlak sahibi olanlarınızdır.”
Buhârî, Menâkıb 23, Fedail el-Ashabi’n-Nabi 27, Edeb, 38-39; Müslim, Fedail 68. Ayrıca bkz. Tirmizî, Birr 47, 69.
Ebû Hüreyre (radıyallahu anh)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Sizden biriniz oruçlu olduğu gün kötü söz söylemesin ve kimseyle kavga etmesin. Eğer biri ona hakaret eder veya onunla kavga ederse, ‘Ben oruçluyum’ desin.
Buhari, Savm 9; Müslim, Siyam 163. Ayrıca bkz. Nesai, Siyam 42.
İbn Abbas (radıyallahu anh) şöyle dedi:
Resûlullah (s.a.v.) yüzü ateşle dağlanmış bir eşeği görünce onu çirkin buldu ve bundan hoşlanmadı.
Bunun üzerine İbn Abbas (kendi kendine) şöyle dedi: “Allah’a yemin ederim ki bundan sonra hayvanın yüzünün yüzünden uzak bir yerini işaretleyeceğim.” Eşeğinin uyluklarını işaretletti. Böylece İbn Abbas uylukları işaretleyen ilk kişi oldu.
Müslim, Libâs 108. Ayrıca bkz. Ebû Dâvud, Cihad 52.
İbn Abbas (radıyallahu anh) şöyle dedi:
Resûlullah (s.a.v.) yüzü ateşle dağlanmış bir eşeği görünce onu çirkin buldu ve bundan hoşlanmadı.
Bunun üzerine İbn Abbas (kendi kendine) şöyle dedi: “Allah’a yemin ederim ki bundan sonra hayvanın yüzünün yüzünden uzak bir yerini işaretleyeceğim.” Eşeğinin uyluklarını işaretletti. Böylece İbn Abbas uylukları işaretleyen ilk kişi oldu.
Müslim, Libâs 108. Ayrıca bkz. Ebû Dâvud, Cihad 52.
Ebû’d-Derdâ (radıyallahu anh)’dan rivayet edildiğine göre Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Kıyamet günü, mümin bir kulun terazisinde güzel ahlaktan daha ağır basan hiçbir şey olmayacaktır. Allah Teala, kötülük yapan ve kötü söz söyleyenlerden nefret eder.”
Tirmizi, Birr 61
İbn Mes’ud (radıyallahu anh)’ın rivayetine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Mümin, insanları kötüleyen, onlara söven, çirkin söz ve davranışlarda bulunan kimse değildir.”
Tirmizî, Birr 48. Ayrıca bkz. Ahmed İbn Hanbel, Müsned, I, 405, 416.
Hz. Aişe (r.a.)’den rivayete göre Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kolaylığın olduğu yerde güzellik vardır. Kolaylık olmayan her şey çirkindir.”
Müslim, Birr 78. Ayrıca bkz. Ebu Davud, Edeb 10.
Muaviye bin Hayde (radıyallahu anh) şöyle dedi:
“Ey Allah’ın Resulü! Kadınlarımızın bizim üzerimizdeki hakları nelerdir?” diye sordum. Şöyle buyurdu:
-“Onlara yediğiniz kadar yedirin, giydiğiniz kadar giydirin, yüzlerine vurmayın, yaptıklarının ve kendilerinin çirkin olduğunu söylemeyin ve eğer onları yataklarında yalnız bırakmak zorunda kalırsanız bunu sadece evde yapın.”
Ebu Davud, Radâ` 41. Ayrıca bkz. İbn Mâce, Nikah 3.
Enes İbnu Malik (radıyallahu anh)’den rivayete göre Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Üç haslet vardır ki, bunlar kimde bulunursa imanın lezzetini tadar:
Allah ve Resulünü herkesten (bu ikisinden başka) daha çok sevmek.
Sevdiğini Allah için sevmek.
“Allah’ın kendisini küfür bataklığından kurtardıktan sonra tekrar küfre dönmeyi çirkin ve tehlikeli görmesi, ateşe atılmak gibi bir şeydir.”
Buhari, İman 9, 14, İkrah 1, Edeb 42; Müslim, İman 67. Ayrıca bkz. Tirmizi, İman 10.
Kays İbn Bişr et-Tağlibî şöyle demiştir:
Bunu bana Ebu’d-Derda’nın dostu olan babam haber verdi ve şöyle dedi:
Şam’da, Peygamber’in (sallallahu aleyhi ve sellem) sahabelerinden İbnü’l-Hanzaliyye adında bir adam vardı. Yalnız yaşıyordu ve nadiren insanlarla görüşüyordu. Her zaman namaz kılardı ve namazdan çıkıp ailesinin yanına gittiğinde tekbir ve tesbihle meşgul olurdu. Biz Ebu Derda ile otururken, bu adam yanımızdan geçti. Ebu Derda ona şöyle dedi:
– “Bize fayda verecek, sana zarar vermeyecek bir şey söyle.” dedi. İbnu’l-Hanzaliyye şöyle dedi:
– Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) bir sefer gönderdi ve bir süre sonra sefere katılanlar seferden döndüler. Aralarından bir asker gelip Allah Resulü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) oturduğu yere oturdu ve yanındaki adama şöyle dedi:
– Düşmanla karşılaştığımızda bizi görmeliydiniz; filan adam düşmana saldırdı, mızrağını sapladı ve şöyle dedi:
– Bana güvenin! Ben Ghifar’dan genç bir adamım, dedi. Onun sözleri hakkında ne düşünüyorsunuz? diye sordu. Diğer adam:
– Bana göre o adamın bütün iyilikleri boşa gitti, diye cevap verdi. Bu sözleri duyan bir başkası da şöyle dedi:
– Bunda bir sakınca görmüyorum, dedi. Bunun üzerine ikisi tartıştılar. Sonunda Allah Resulü (s.a.v.) olanları duydu ve şöyle dedi:
“Sübhanallah! Bu adamın sevap kazanmasında ve övülmesinde bir sakınca yoktur!” dedi. Ebu’d-Derda’nın bundan dolayı sevindiğini ve başını adama doğru kaldırdığını duydum:
Onun, “Bunu Resûlullah’tan (ﷺ) bizzat duydun mu?” diye sorduğunu gördüm. Adam, “Hayır,” dedi.
– Evet, kendim duydum, dedi. Ebu’d-Darda adama aynı soruyu sormaya devam etti. Hatta kendi kendime: Dizlerinin üzerine çökecek, dedim. Babam sözlerini şöyle sürdürdü:
– İbnü’l-Hanzaliyye başka bir gün tekrar bizi ziyaret etti. Bu sefer Ebu’d-Derda ona şöyle dedi:
– Bize fayda verecek, sana zarar vermeyecek bir şey söyle, dedi. Ve dedi ki:
– Allah Resulü (s.a.v.) bize şöyle buyurdu:
“Cihat için hazırladığı atı besleyen, içiren ve ona iyi bakan kimse, sadaka vermek için elini açıp hiç kapatmayan kimse gibidir.”
Bu adam başka bir gün tekrar yanımıza geldi. Ebu’d-Derda ona şöyle dedi:
– “Bize fayda verecek, sana zarar vermeyecek bir şey söyle.” dedi. Bunun üzerine İbnu’l-Hanzaliyye şöyle dedi:
– Allah Resulü (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Hüreym el-Üseydî ne iyi adamdır! Keşke saçlarıyla cübbesinin eteğini uzatmasaydı.” Allah Resulü’nün bu sözleri Hureym’e ulaştığında, hemen bir ustura alıp saçlarını kulak memesi hizasında kesti ve cübbesinin eteğini baldırlarını örtecek şekilde kısalttı. Bir gün İbn el-Hanzaliyye tekrar yanımıza geldi. Ebu el-Derda ona şöyle dedi:
“Lütfen bize fayda sağlayacak ve size zarar vermeyecek bir şey söyleyin” dedi. Aşağıdaki cevabı verdi:
– Allah Resulü’nün (s.a.v.) şöyle buyurduğunu duydum:
“Kardeşlerinin yanına gideceksin, bineklerini ve elbiselerini düzelteceksin ki, benim gibi, insanlar arasında güzelliğin timsali olasın. Zira Allah çirkin görünüşü ve çirkin dili sevmez.”
Ebu Davud, Libas 25. Ayrıca bkz. Ahmed İbn Hanbel, Müsned, IV, 179-180.
Bir yanıt bırakın