Öleceğini Anlayan Kimsenin Yapacağı Dua

Yeni Haber Merkezi

Hadis-i şerifler ışığında öleceğini anlayan birinin yapması gereken dualar…
Peygamber Efendimizin vefatından önce okuduğu dua:

Hz. Aişe (r.a.)’den rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v.)’in bana yaslanmış haldeyken: “Allah’ım, beni bağışla, bana merhamet et ve beni en yüce arkadaşa kat.” dediğini işittim. Bu hususta mutabık kaldım.

Hz. Aişe (radıyallahu anha) şöyle dedi:

Peygamber (s.a.v.) bana yaslandı ve şöyle buyurdu:

-“Allah’ım, beni bağışla, bana merhamet et ve beni en yüce arkadaşlara ilet!” Onun dua ettiğini duydum.

(Buhari, Merda 19, Fezailus-sahabe 5, Megazi 83,84, Riqaq 42, Daavat 28)

Onun yetkisiyle şöyle dedi: Resûlullah’ı (s.a.v.) ölüm döşeğindeyken gördüm. İçinde bir kap su vardı ve elini kaba koyuyor, sonra yüzünü suyla siliyor ve şöyle diyordu: “Allah’ım, ölüm acıları ve ölüm sancıları konusunda bana yardım et.” Tirmizî rivayet etmiştir.

Yine Hz. Aişe (r.a.) şöyle demiştir:

Allah Resulü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Onu ölüm döşeğinde gördüm, elini yanındaki su leğenine daldırdı ve yüzünü onunla sildi. Bunu yaptı ve sonra dua etti, “Allah’ım, ölümün şiddetine ve zorluklarına karşı bana yardım et.” dua ediyordu.

(Tirmizî, Cenaiz 7. Ayrıca bk. İbn Mâce, Cenaiz 64)

HADİS AÇIKLAMASI

Hz. Aişe annemizin anlattığı bu iki hadiste sevgili Peygamberimizin vefatından önce neler yaptığını ve nasıl dua ettiğini görüyoruz. Tek örneğimiz ve liderimiz olan Peygamberimizden, hayatlarında umudunu kaybetmiş ve öleceğini anlayan Müslümanların o anda nasıl dua etmeleri gerektiğini görüyor ve öğreniyoruz.

Birinci hadise göre Peygamberimiz Hz. Aişe’ye yaslanarak Allah’tan af ve merhamet dilemiştir. Geçmişi ve geleceği kendisine bağışlanan Peygamberimizin bu duası muhtemelen her şeyden önce ümmetini eğitmek içindi. Bu hassas ve kritik anda gaflete düşmemek ve Allah’tan af ve merhamet dilemek gerektiğine işaret ediyor. Çünkü bu durum gerçekten bir hicret hali ve ölüm anıdır. O anda bile Allah’ın kulu olduğunuzu idrak edip O’na başvurmak muhtemelen yapılacak en doğru şeydir.

Bu duada Peygamberimiz, “Allah’ım, beni en yüce refik’e ilet.” diye dua etti. Refik kelimesi hem tekil hem de çoğul olarak kullanılır, bu nedenle hem dost, yoldaş hem de dost, yoldaşlar anlamına gelir. Kelimeyi çoğul anlamıyla alırsak, Peygamberimiz Muhammed bu dua ile kendisinden önceki peygamberlere, doğrulara, şehitlere ve salihlere katılmak için dua etti. Gerçekten de Yüce Allah bu insanlar hakkında şöyle demiştir: “Onlar ne güzel arkadaşlardır” [Nisâ sûresi (4), 69] Dedi. Bu durumda anlamı “beni iyi arkadaşlarla tanıştır” olurdu. Başka bir peygamber Hz. Yusuf, “beni salihlerin arasına kat!” dedi. [Yusuf sûresi (12), 101] Bu şekilde dua etti. “Refik” kelimesi tekil olarak kabul edilirse ve “Er-Rafik”in Yüce Allah’ın güzel isimlerinden biri olduğu dikkate alınırsa, Peygamber’in Yüce Allah’la buluşmak istediği anlaşılır. Bu durumda anlam “ “Beni Yüce Dost’la buluştur” demektir.

İkinci hadiste Peygamberimizin, yaşadığı acıyı hafifletmek için mübarek elini suya koyup güzel yüzüne sürdüğünü ve Allah’a, “Ölüm anının şiddetine ve zorluğuna karşı bana yardım et” diye dua ettiğini görüyoruz. “Sekerat-i mevt”, ölüm zorluğu ve sıkıntısı anlamına gelir. Peygamberimizin bu duasını örnek alarak, dualarımızda her zaman Rabbimize “Sekerat-i mevt”i kolaylaştırması için dua etmeliyiz. Bu dua her zaman olduğu gibi ölmek üzereyken de yapılmalıdır.

HADİSLERDEN NE ÖĞRENİYORUZ

Ölmek üzere olanların yapması gereken dualar vardır.
Hz. Muhammed, bir insan ve peygamber olarak, ölüm anında yapılacak duaların ve söylenecek sözlerin örneklerini vermiştir.

Ölüm her insanın başındadır. Ölümün zorlukları herkes için geçerli olduğundan, o zorluklardan Allah’a sığınmak gerekir.

Kaynak: Riyazüs Salihin – Hadis-i Şerif Tercümesi, Erkam Yayınları

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*